Koroner arter hastalığı nedir ve nasıl tedavi edilir? Kalbi besleyen damarların hastalığına koroner arter hastalığı denir. Kalp damar hastalığı olan kişilerde kalp kasının beslenmesi değişik derecelerde bozulmaktadır. Kalp damar hastalığı olduğu halde bazı hastalarda hiçbir şikayet veya kalp krizi gibi olumsuz sonuç olmayabilir. Bazı hastalarda özellikle kalbin işi yükü arttığı durumlarda kalp damarlarının sağladığı kan miktarı yetersiz kalır. Bu durumda hastalarda eforla tıkanma veya göğüs ağrısı olur. Angina olarak isimlendirilen bu şikayet hasta eforunu sonlandırıp dinlenince ortadan kalkar. Bazı hastalarda ise koronerler tarafından kalbe sunulan kan hasta istirahat halinde bile olsa yetersiz kaldığından istirahatte veya gece uykuda bile geçici göğüs ağrıları olur. Kalp damar hastalığı olan kişilerde en olumsuz ve istenmeyen sonuç ise, kalp kasının besleyen kan akışının aniden kesilmesidir. Kalp krizi olarak adlandırılan bu durumda koroner damarda aniden tıkanma olup kalp kasında hasara yol açar. Kalp krizi oldukça tehlikeli bir acil durumdur. Bu acil olayı atlatan kişilerde ise uzun dönemde kalbin pompa gücünde değişik derecelerde azalma olup, en istenmeyen sonuç kalp yetersizliğidir. Koroner kalp hastalığında tedavisinde amaçlar; hastalığın ilerlemesini engellenmesi, ortaya çıkardığı şikayetlerin ortadan kaldırılması ve mümkünse şikayetlere yol açan sorunun düzeltilmesidir. Birinci aşamada hastalığa yol açan veya ilerlemesine sebep olan sigara, kötü beslenme, hipertansiyon, şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliği gibi durumların düzeltilmelidir. Hastalara duruma göre kan sulandırıcı (Aspirin veya benzeri), anti-hipertansif, damar genişletici ve kolesterol düşürücülerden oluşan ilaçlardan gerekli olanlar verilir. Burada en önemli nokta, gerek yaşamsal değişikliklerin gerekse ilaç tedavisinin yaşam boyunca sürdürülmesi gereğidir. İlaçla kontrol edilemeyen şikayetleri olan veya damar hastalığının uzun dönemde hasta açısından riskli olacağı durumlarda koroner damarlardaki sorunu düzeltmeye yönelik tedaviler (revaskülarizasyon / yeniden kanlandırma) yapılmalıdır. Kalp damar hastalığı olup kalp kasının yeniden yeterli olarak beslenmesini sağlayan tedaviler; koroner anjiyoplasti / stent ve koroner by-pass cerrahisi işlemleridir.  Koroner anjiyoplasti ve/veya stent ne demektir? Koroner anjiyo sonrası kalp damarında darlık veya tıkanma saptanan hastalarda, darlık bölgesinin balon şişirilerek damar açıklığının sağlanması işlemine koroner anjiyoplasti (balon tedavisi) denir. Balon tedavisi sonrası damar iç cidarında oluşan yırtılmaları kapsamak ve damarın yeniden daralmasını engellemek maksadıyla balon yardımıyla damar duvarına yerleştirilen metalik kafese ise stent denir. Hastaların büyük çoğunluğu balon sonrası veya direkt olarak stentle tedavi edilirken, günümüzde yanlız başına (stent olmadan) balon tedavisi nadiren uygulanmaktadır. Balon veya stent sonrası hastalarda karşılaşılabilecek en büyük sıkıntı stent / balon bölgesinde yeniden daralma (re-stenoz) olayıdır. Bu durumu engellemek için stent yüzeyinde yeniden dokunun oluşup damarın iç lümeninde darlık olmasını engellemek amacıyla bazı stentlerin yüzeylerine hücre veya doku oluşmasını ve büyümesini engelleyen ilaçlar yerleştirilmiştir. Bunlara yaygın adıyla ilaçlı stent (ilaç kaplı) denmektedir. Yani, ilaçlı stentlerin normal stentlerden tek farkı yeniden damarda daralma olasılığının daha az olmasıdır. Balon ve stent tedavisi nasıl yapılır? Koroner balon ve stent tedavisinin hasta açısından uygulanış şekli anjiyografiye benzer. Anjiyoda olduğu gibi hasta genellikle uyanıkken, sağ kasık veya el bileğinden yapılır. Kalp damarına kasık veya koldaki kılıflar vasıtasıyla kateter yerleştirildikte sonra, koya maddesi (kontrast) verilerek işlem yapılacak damar görüntülenir. Uygun pozisyon belirlendikten sonra kateter içinden darlık bölgesini geçmek için ince kılavuz tel gönderilir. Kalp damarı tamamen tıkalı olan kişilerde bu tıkanma bölgesinden telin geçmesi her zaman mümkün olmayabilir. Daha sonra telin üzerinden balon gönderilerek darlık bölgesinde kontrollü olarak şişirilir. Belli bir süre zarfında balon şişirilince, darlığı oluşturan plakların yırtılma veya damar duvarına itilmesi suretiyle darlık giderilmeye çalışılır. Balon söndürüldükten sonra tel üzerinden kateter içine çekilerek damardaki durum görüntülenir.   Balon sonrası çoğunlukla kan akımında belirgin düzelme olur. Ancak çoğu hastada damar cidarında oluşan yırtılma veya düzensizlikler nedeniyle yeniden ani yıkanma veya uzun vadede tekrar daralmasını engellemek amacıyla stent gerekir. Stentleme işlemi de aynı balon gibidir. Balon üzerine gömülü haldeki açılmamış stent darlık bölgesinde balon şişirilince açılır ve damar duvarına sabitlenir. Balon söndürüldükten sonra damar duvarına sabitlenmiş stentten ayrılır ve tel üzerinden geri çekilir. Hedeflenen darlığa stent yerleştirildikten sonra damarın son durumu görüntülenerek işlem sonlandırılır. Aynı hastada başka damarlara veya aynı damara birden fazla stent gerekebilir. Balon ve stent uygulamasında başarı oranı % 65-99 arasındadır. Altı aylık süreç içinde stent uygulanan hastaların % 20-30’unda stent içinde yeniden daralma (restenoz) olabilmektedir. İlaç kaplı stentlerde bu oran daha azdır. Koroner balon veya stent işlemi, hastadaki anatomik ve yapılacak işlemlerdeki karmaşıklık durumuna göre değişmekle birlikte genellikle 1 saatten daha kısa sürer. Özel tedavi gerekmeyen ve komplikasyon gelişmeyen hastalar dışında, balon veya stent uygulanan hastalar çoğunlukla işlemden sonraki gün taburcu edilir. İlaçlı stentler hangi durumlarda gereklidir? Balon veya stent sonrası hastalarda karşılaşılabilecek en büyük sıkıntı stent / balon bölgesinde yeniden daralma (re-stenoz) olayıdır. Bu durumu engellemek ve de tedavi etmek amacıyla ilaçlı stentler (ilaç kaplı) geliştirilmiştir. İlaçlı stentlerin normal stentlerden en önemli farklılığı yeniden damarda daralma olasılığının daha az olmasıdır. Bu durumda, ilaçlı stentler özellikle stentlerin tekrar daralma riskinin yüksek olduğu hastalarda tercih edilir. Tekrar daralma (restenoz) riskinin yüksek olduğu durumlar; şeker hastalığı varlığı, ince damarlar, tıkalı damarın açılması, uzun stent gereksinimi, komplike işlem yapılması vs... Bu durumların dışındaki sorunlarda, özellikle hasta tercihi göz önüne alınarak rutin olarak ilaçlı stent kullanılabilmektedir. Ancak belli bir süre özel kan sulandırıcı ilaçlar kullanılması gereği ve bazı stentlerin sosyal güvenlik kurumları tarafından geri ödenmemesi nedeniyle hastaya ek maliyet doğurabileceği unutulmamalıdır. İlaçlı stentler İlaçlı stentlerin en önemli handikapı ise stent içinde pıhtı oluşmasına bağlı tıkanma riskidir. Bu nedenle uzun süre (genellikle 1 yıl) ikili pıhtı önleyici ilaç kullanmak gerekli olup, bu durum oldukça önem taşımaktadır.   Eriyen stent nedir ve hangi durumlarda gerekebilir? Eriyen stentler, damar duvarına yerleştirilen ve damarda kafes görevi yapan stent materyalinin yerleştirildikten bir süre sonra eriyerek ortadan kalktığı stent türüdür. Stent materyali eriyerek ortadan kalktığı için uzun süreli kan sulandırıcı ihtiyacı gerekmemesi avantaj olarak kabul edilmektedir. Diğer bir avantaj olarak öne sürülen özelliği, stentlenen bölgede daha sonraları oluşabilecek dalıklar nedeniyle yeniden stentlemeye uygun bir ortam bırakması veya daha sonra gerekebilecek by-pass cerrahisi sırasında ek damarın bu bölgeye bağlanabilmesine olanak sağlamasıdır. Öne sürülen bu potansiyel avantajlarının pratik hayatta hastalara ne kadar olumlu yansıdığı tartışmaldır. Üstelik mevcut stent teknolojilerine göre hastalığın seyrini etkilemede ek bir avantaj oluşturduğu henüz ortaya konamamıştır. Koroner anjiyoplasti ve/veya stent tedavisinin riskleri nelerdir? Her girişimsel işlemin belli oranda bir riski vardır. Balon ve stent işlemi sonrası oluşabilecek sorun olasılığı düşüktür. En istenmeyen olumsuz sonuçlardan biri stent sırasında veya hastane içi takipte stentin aniden pıhtı ile tıkanmasıdır. Bu olay kalp krizi veya kalp durması ile sonuçlanabilir. Bu risk normal stentlerde 1 ay, ilaçlı stentlerde ise daha uzun süre devam eder. Bu nedenle, bu süre zarfında aspirin ve diğer kan sulandırıcı ilaçların kullanılması zorunludur. Bunun dışında, işlem sırasında oluşabilecek olumsuz olaylar; kalp krizi (%1-2), ani ölüm (%1'den az), Acil bypass cerrahisi gereksinimi (%1'den az), kalp damarında yırtılma (oldukça nadir), aort damarında yırtılma vs.. Balon ve stent işlemi esnasında ve takipte, normal anjiyo sonrası oluşabilecek diğer olumsuz olaylar da görülebilir. (bkz. anjiyografi) Balon ve stent tedavisi gören hastalar aşağıdaki durumların varlığında işlem yapılan merkezle iletişim kurmalıdır:    - Yeni gelişen ve önceki olanlara benzeyen göğüs ağrısı    - Nefes darlığı    - Ateş    - İşlem yapılan bacak veya kolda giriş yerinden kanama    - İşlem yapılan bacak veya kolda giriş yerinde büyük şişlik ve morarma Kalp damar hastalığı olan kişiler balon veya ameliyat ile tedavi edilmş olsa da, ömür boyu bazı ilaçları kullanmak ve sigarayı bırakma gibi bazı önemli yaşamsal değişiklikleri sürdürmek zorundadır. İlaçlı stent takılan hastaların en az 6 ay -  1 yıl süreyle özel kan sulandırıcı ilaçları kullanması hayati önem taşımaktadır.